22 Kasım 2010 Pazartesi

(010+101+(00+11)*)* ??????????

Kırmızılar okun ucu diyorum. Biçimsel olarak dil

31 Ekim 2010 Pazar

fighting fire with empty words
while the banks get fat
and the poor stay poor
and the rich get rich
and the cops get paid
to look away
as the one percent rules america
i'm a search light soul they say
but i can't see it in the night
i'm only faking when i get it right
when i get it right

30 Ekim 2010 Cumartesi

Kahve makinasında(French Press) yapılmış bitki çayı (bi poşet böğürtlen +bi poşet elma) yeni favorim bebeğim. Farklı kombinasyonları deneyeceğim tabi ki yakında. Ay lav sıcak içecek

21 Ekim 2010 Perşembe

someone finds salvation in everyone
and another only fame
someone tries to hide themself
down inside their selfish brain
someone swears his true love
untill the end of time
another runs away
seperate or united?
healthy or insane?

17 Ekim 2010 Pazar

Jey Em Es(JMS)

Ulan normalde işim olmasa oturur JMS nedir diye incik cincik incelerim , yarına sunumum var hala bir hareket yok. Sunu değil text-up ı hazırlasam yine iyi. Normalde entry girmediğim bloğa bugün 3. entry'i giriyorum arkadaş. Ders çalışmak gerektiğinde yapılan anlamsız davranışların suyunu çıkarıyorum. Bişeyler yazdım aslında yazmadım değil de daha çok başındayım be ya.
Seviyoruz JMS'i sevmiyo değiliz de olmuyor şu an napayım. Al bak şunları yazdım;

1-Mesajlaşma nedir?
Mesajlaşma bir yazılımın alt parçalarının veya birden fazla yazılımın birbiriyle haberleşmesidir. Bla Bla Bla.

2- JMS API nedir?
“JMS=Java Message Service=Java Mesaj Servisi “ her üçü aynı şey olup birer java api’sidir.
JMS bir programın mesaj yaratmasını, göndermesini, almasını, ve okumasını sağlar.
Sun ve destekleyici diğer şirketler tarafından , yaratılan Java programlarının birbiriyle haberleşebilmesine olanak sunacak şekilde onları ortak bir kümeye almak üzere tasarlanmıştır.
JMS API geliştiricinin mesajlaşma için öğrenmesi gereken konseptleri minimuma çeker , aynı zamanda karmaşık mesajlaşma sistemleri yaratmasına yetecek sayıda özelliği barındırır. Aynı zamanda aynı mesajlaşma alanında bulunan uygulamalar için taşınabilirliği maksimuma çıkartır.
Bildiğimiz normal mesajlaşmanın(loosely coupled) haricinde JMS API bize iki ekstra mesajlaşma sistemi daha sunar. Bunlar;
1- Asenkronize: Bir JMS sağlayıcısı kendisine bağlı “client” larına onlar mesaj beklemeksizin mesaj gönderebilir.
2- Güvenilir: Bu mesajlaşma sistemi ,bağlantı kurulduğu takdirde gönderilen mesajların sadece bir kere gideceğini ve kesinlikle gideceğini temin eder. “Güvenilir” mesajlaşma sisteminin güvenilirliği alt seviyelere inildiğinde azalır ve zaman zaman mesaj kaybı veya aynı mesajı birden çok kere gönderme gibi durumlar ortaya çıkabilir.
JMS ‘in ilk çıkışı Ağustos 1998’dir. En son versiyonu Ocak 2008 de çıkmıştır içerisinde yeniden tasarlanmış bir mesaj kuyruğu da bulunmaktadır. Büyük ve küçük ölçekli sistemlerin her birinde aynı şekilde kullanılabilir hale getirildiği iddia edilmektedir.
3-Ne Zaman JMS API’ yi Kullanırız?
-Komponentlerin birbirinden haberi olmasını istemediğimizde
-Uygulamanın diğer komponentlerin hazır ve çalışır olup olmasına aldırmaksızın çalışmasını devam ettirmesini istediğimizde,
-Uygulamanın komponentlerinden herhangi birinin diğer komponentlere mesaj gönderip herhangi bir cevap beklemeksizin çalışmasına devam etmesini istediğimizde JMS API kullanabiliriz.
4- J2EE İçin JMS API Nasıl Çalışır?
1998 yılında JMS ilk tanıtıldığında en önemli özelliği kendisi gibi message oriented middleware sistemlerle –IBM ‘in “MQSeries” i gibi- haberleşebilmesiydi. Şimdi ise JMS API J2EE içerisinde adapte edilmiş bir şekilde geliyor ve geliştiriciler Enterprise komponentlerin birbiriyle haberleşmesi için JMS’i kullanıyor.
Günümüzde Enterprise Java Uygulamalarının geliştirilmesi ve çalıştırılması için bir çok uygulama çatısı ve uygulama sunucusu bulunmaktadır. Kullanılan çatıların en önemli özelliği bir çok alt modülü içerisinde adapte edilmiş biçimde bulundurmasıdır. Bu alt modüllerin (Drools modülü , TestNG modülü, Facelet modülü, BPM modülü, JMS modülü, Persistence modülü, Çeşitli Security Modülleri, Servlet modülü,Hibernate modülü vs.) de birbiriyle haberleşmesini sağlayan ana modül JMS ‘tir. Dolayısıyla bu kadar çok modülün geliştirilecek uygulama için özel bir şekilde mesajlaşmasının ayarlanması ; uygulama için önemli bir hız kazancı, güvenlik açısından daha sıkı sistemler , kaynak kullanımı açısından daha az yıpratıcı ataklar sağlaması olasıdır. Ayrıca JNDI (Java Naming and Directory Interface) üzerindeki mesajlaşmanın da JMS üzerinden idare edildiği düşünüldüğünde JMS kullanıldığında direk uygulama sunucusu üzerinden içerik kısıtlaması etkin bir şekilde yapılabilmektedir.

Led Zeppelin-Kashmir

oh let the sun beat down upon my face, stars to fill my dream
i am a traveler of both time and space, to be where i have been
to sit with elders of the gentle race, this world has seldom seen
they talk of days for which they sit and wait and all will be revealed

talk and song from tongues of lilting grace, whose sounds caress my ear
but not a word i heard could i relate, the story was quite clear
oh, oh.

oh, i been flying... mama, there ain't no denyin'
i've been flying, ain't no denyin', no denyin'

all i see turns to brown, as the sun burns the ground
and my eyes fill with sand, as i scan this wasted land
trying to find, trying to find where i've been.

oh, pilot of the storm who leaves no trace, like thoughts inside a dream
heed the path that led me to that place, yellow desert stream
my shangri-la beneath the summer moon, i will return again
sure as the dust that floats high and true, when movin' through kashmir.

oh, father of the four winds, fill my sails, across the sea of years
with no provision but an open face, along the straits of fear
ohh.

when i'm on, when i'm on my way, yeah
when i see, when i see the way, you stay-yeah

ooh, yeah-yeah, ooh, yeah-yeah, when i'm down...
ooh, yeah-yeah, ooh, yeah-yeah, well i'm down, so down
ooh, my baby, oooh, my baby, let me take you there

let me take you there. let me take you there
Daha fazla kahve , hep aynı bardak, su eninde sonunda aynı su (eko-sistem), dünyada söylenmiş ve arkasına müzik koyulmuş sözler (şarkı?) , daha az seçici beyin , google translate' e daha çok güvenmek. Bunların her biri tag olsa ortaya çıkacak kişinin adı herhangettin olabilir.

16 Ekim 2010 Cumartesi

İnan bana
Varlığı kanıtlansa Tanrının(?!)
Ben yine de inanmam

Sözlerim azalıyor gitgide
Boşa harcayamam

Ruhumu al
Kafeslere kapat
Ateş suyuna ban

Aklıma mukayyet olmaya çalış
Merhaba her kimsen

İnan bana
Varlığı kanıtlansa Tanrının(?!)
Ben yine de inanmam

Sözlerim azalıyor gitgide

Boşa harcayamam

Aklımı al
Kafeslere kapat
Demir tozuna ban

Ruhuma mukayyet olmaya çalış

Ben Düşman.







4 Ağustos 2010 Çarşamba

30 Temmuz 2010 Cuma

Zamanın kumları denizin dibinde mahkumken, kaotik bir baykuşla tanıştım. Karnı toktu sanırım. Seçeneklerin insanı (baykuşu) kaotik etmesi ilginç tabii.

13 Temmuz 2010 Salı

Kolodross(Kollodros)

Birileri seni bana anlatır, birileri susar.
Birileri durduk yere ağlar, birileri susar.
Birileri alabildiğine konuşur birileri susar.
Yeterki susma çünkü; seni de, genellerler.
Bu toprağın sahibiyim ben,
Kimilerinin tanrısı.
Karşı koymak neye yarar,
Alnınızın yazısı

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Bu tarlanın bekçisiyim ben
Üstüm başım yırtık
Kalpten bağlıyım vazifeme
Vız gelir yağmur
Tırnaklarım bıçaktan keskin
Ruhum taştan
Vücudum toprağa saplı
Ayrılmaz burdan
Her açılıp kapanışında simsiyah bir nefret dolaşır bütün vücudumu.
Sen sakin ve net attıkça, öldürmek boynumun borcu.

27 Nisan 2010 Salı

Metamalzemeci Tanju Günlükleri

Kanatlarım
geceye eştir
Ruhum
sana bağlıdır
Beklerim
hizmetinde gözlerim
Yorulur
uykuya dalarım

Bir sabah uyandığımda
Gazabının karşısında
Benden kalan
Yok hiç eser
Geriye kalanlar
Neye Yeter
Kime Yeter


-----------------------------
Ulaş'tan Hard Rock'a yeni sözler.

14 Nisan 2010 Çarşamba

But I feel; I'm growing older
And the songs that I have sung; echo in the distance,
Like the sound of a windmill going round..

1 Nisan 2010 Perşembe

Havayı yararak ilerliyordu ruhum. Birer uzantısı yoktu sözlerimin.
Bunca yıl yaşadım -ki damlanın düşüş süresinden fazla- kim bilir kimler gördü, kimler duydu. Dağılışı muhteşem gözlerinin ve bir de sesi vardı. Tütüyordu dumanı, yeni yanmıştı belli ki. Seçilmiş heceler; muhteşem sesliler ve sessizler; kimisi beni sever, kimisi ölür.

8 Mart 2010 Pazartesi

dırırın

İçimde saklı 3 canavar,
Siyah mavi kırmızıdan.
Hep orda durup sana bakarlarr,
Binlerce hesap, aklın almaz.

Korkuturlar,
Kandırırlar,
ve Saldırırlar..

Kendi gölgenden bile kork,
Gördüklerin san ki hayal.
Aldığın nefes, belki bu son,
Dönüş yok artık, kaçışın olmaz.