14 Ağustos 2009 Cuma

Öncelikle..

Öncelikle şunu söylemem lazım; bu yazıyı okuduktan sonra dönüpte , hiç de öyle değil diyecek bir kısım arkadaşlar mevcut. Akıllı olsunlar. Heh..
Bildiğiniz gibi elde ettiğimiz için bedel ödediğimiz bir dünya burası. Özellikle en büyük bedeli mutluluklarımıza veriyoruz bir şekilde.. Her neyse. İşte bu durumun dünya üzerinde kırıldığı özel bir bölge var. Oranın adı Kadıköy. Biraz daha garantili olmasını istiyorsanız ise Moda derim. O özel bölgeye girdiğinizde zaten bunu hissediceksiniz. "Oğlum insan var ama kalabalık yok , bu nasıl iş " , "İyiymiş hakkaten buralar" temelli laflar gelmeye başlar. Sonra banklara veya taşlara oturduğunuzda hele ilk deneyiminizse sakin olmaya çalışın. Evet haklısınız çok güzel. Sakın abi çok mutluyum ama sonra bu mutluluğun bedelini vericem işte o zaman dünyam kararıcak demeyin. Bu bölge dediğim gibi özel bölge. İçki içiyorsanız bir şişe "Tellibağ şarap", sigaralara çok karşı değilseniz "Djarum Black" alın. Müzik dinliyecek aletiniz varsa içinde "Pearl Jam-Black " olsun. Hatta bu üçüne aynı anda sahipseniz bi anda "dürü düt düt dürü rü" leri içinizde tutamaz hale gelirsiniz. İster yalnız olun ,ister kalabalık bir grup olun, ister hüzünlü ,ister mutlu olun. Bu sınırlar dahilinde hayat aslında gerçek değildir. Size yaklaşan köpekleri de sevebilirsiniz, korkmayın ısırmaz. Alkolik de olmazsınız ondandan da korkmayın. Yazın olur kışın olur hep gidebilirsiniz. Sonbaharda giderseniz melankoli tavan yapar. Kışın giderseniz götünüz donabilir fakat dönmek istemezsiniz. Ne bileyim işte. En azından bir deneyin .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder